top of page
Blog: Blog2

ŞENER ŞEN

  • Yazarın fotoğrafı: SANAT DURAĞI
    SANAT DURAĞI
  • 14 Eyl 2018
  • 4 dakikada okunur

Yeşilçam’daki diğer tüm büyük ustalar gibi gönlümüzde yer edinen, hepimizin en az bir filmini izlediği, bizi kimi zaman güldüren kimi zaman ağlatan, sesiyle, bakışlarıyla, vücudunu kullanış biçimiyle gönüllerimizi fetheden Şener Şen’den bahsetmek istiyorum sizlere! 100 yıllık sinema tarihimizin en iyi oyuncularını sayacak olsak, onun adı ilk akla geleceklerden. Nitekim o, yer aldığı her projede oyunculuğuyla kendisine hayran bırakmayı başarmış, duayen bir sanatçı. Kısaca söylemek gerekirse; Türk sinemasının yaşayan efsanesi.


Şener Şen, Türk sinemasının cin fikirli ve kurnaz karakterlerine hayat veren Ali Şen’in oğlu olarak 1941 yılında dünyaya geldi. Babası gibi kendisini kamera önüne atmaktan ziyade sahne tozu yutmayı yeğleyen Şener Şen, genç yaşında tiyatro ile tanıştı. Tabii bu süre zarfı içerisinde, babasının da isteğiyle öğretmenlik yapmaya başladı.


Lisenin hemen ardından köy okullarında ders vermeye başlayan Şener Öğretmen, yaklaşık üç yıl boyunca memleketin birçok yerini gezdi. Ancak onun aklı hala tiyatrodaydı. Bu nedenle babasının “Öğretmen olarak kal” öğütlerini dinlemedi ve İstanbul’un yolunu tuttu. Tabii, kendisini sahnelere atması hiç kolay olmayacaktı. Şehir tiyatrolarında kontenjan doluydu, ona uygun rol yoktu derken Şener Şen iki yıl boyunca alelade işlerde çalışarak geçimini sağladı.


Onun adı Şener Şen’di ve yılmaya hiç niyeti yoktu. Nitekim onun bu azmi, 68 senesinde Şehir Tiyatroları’na girmesiyle neticelendi. Bu, büyük bir kariyerin ilk adımıydı esasen. Ne var ki hayatın acı gerçekleri, Şener Şen’in yakasına yapışmıştı bir kere! Tiyatroda her şey yolundaydı ancak eline geçen para pek tatmin edici cinsten değildi. O da bu yüzden sinemaya adım attı ve dublörlükten, seslendirmeye varana kadar bir dizi farklı alanda görev yaptı.



Bu sırada yavaş yavaş küçük roller almaya başlayan Şener Şen, büyük bir yıldız görüntüsü çizmese de yeteneği ile fark edilmeyi başarıyordu. Şener Şen’in hayatının tümden değişeceği an ise Ertem Eğilmez’in ona Halit Akçatepe, Kemal Sunal, Tarık Akan, Münir Özkul gibi efsanelerin bir araya geldiği Hababam Sınıfı’nda oynamayı teklif ettiği dakikalardır. Nitekim burada Badi Ekrem karakterine hayat veren Şener Şen, göz kamaştıran yeteneği ile bir anda herkesin sevgilisi olmayı başarmıştır. Çoğumuzun kalbinde taht kuran bu film serisi, müthiş oyuncuları izleme fırsatı sundu aynı zamanda bizlere.

Şimdilerde dahi, tarihin en destansı karakterlerinden biri olarak anılan Badi Ekrem, hem Hababam Sınıfı’nın şöhretine şöhret katmış hem de Şener Şen’i bir anda ülkenin en elit oyuncuları arasına yerleştirmiştir. Hababam Sınıfı’nın ardından, artık yeri göğü inletme vakti gelip çatmıştı. Arzu Film Ekolü’nün destansı filmlerinde, izleyenlerine kahkaha attıran adam olarak arz-ı endam eden Şener Şen, yan rollerdeki başarısıyla da takdir topluyordu.



Aynı filmde İnek Şaban tiplemesi ile ün yapan Kemal Sunal ile müthiş bir ikili oluşturdu. O yıllarda büyük gişe gelirleri sağlayan Kemal Sunal’ın oynadığı güldürülerde yeri doldurulamayacak bir karakter oyunculuğu sergiledi. Rol aldığı “Süt Kardeşler”, “Şabanoğlu Şaban”, “Tosun Paşa”, “Kibar Feyzo”, “Çöpçüler Kralı” ve “Davaro” adlı filmler ile artık seyircinin sevdiği bir oyuncu durumuna geldi.




Şener Şen’in başrol oynadığı ve yıldızının asıl parladığı ilk film ise “Şalvar Davası” adlı yapımdır. Birçok kült olmuş filmde, tamamlayıcı unsur olarak öne çıkan usta oyuncunun ilk defa tek başına başrolde yer alması ise, 1984 yapımı Namuslu filmi olacaktır. Erdal Özyağcılar, Ayşen Guruda ve Adile Naşit gibi oyuncularla birlikte rol aldığı yapım, hayatındaki bir diğer dönüm noktasıydı. O zamana dek oynadığı üçkağıtçı rollerin aksine, saf bir mutebere hayat veren Şener Şen, ortaya koyduğu performansla parmak ısırtacak ve kendisine yeni kapıların açılmasına olanak sağlayacaktı.


O artık, ayakları yere sağlam basan, komplike bir başrol oyuncusuydu. Bu dakikadan sonra, kendisine gelen rol teklifleri iyice artan Şener Şen’i özel yapan yegane husus ise seçici tavrı oldu diyebiliriz. Çünkü güvenmediği senaryoda asla yer almaz ve sadece inandığı kişilerle yola çıkardı. Yolunun Yavuz Turgul ile kesişmesi de doğacak büyük bir kader birliğine işaret etmekteydi.


Muhsin Bey filmi ile sinema tarihimizin en iyilerinden birine imza atan Turgul-Şen ikilisi bu dakikadan itibaren ayrılmaz bir ikili görüntüsü çizdi ve birlikte birçok filme imzasını attı. Gerçi bu birliktelik zaman zaman, Şener Şen gibi bir ustayı, sevenlerinden mahrum bıraktığı eleştirisini de getirdi. Ne var ki onların ortaya koyduğu her film, hayranlarının takdirini kazanmayı da başardı.


Seyircinin alkışladığı “Arabesk” ve “Amerikalı”, filmlerinden sonra, Türk sinemasında bir devrim olarak nitelenen “Eşkıya” filminde, yine Uğur Yücel ile birlikte sergilediği oyun büyük yankılara yol açtı. Bu filmin döneminde üç milyona yakın seyirciye ulaşması inceleme konusu olmuş, daha sonraki zamanlarda film piyasasının yönünü de etkilemiştir. (Burada küçük bir parantez açma ihtiyacı duydum çünkü Eşkıya benim gözümde Türk sinema tarihinin en başarılı dram yapıtlarından biridir. Şener Şen ve Uğur Yücel oyunculuk konusunda devleşmişlerdir bu filmde.)


Şen, “Gönül Yarası” ve “Kabadayı” filmlerinde de başarı çizgisini yükseltmeyi sürdürmüştür. “İkinci Bahar” adlı televizyon dizisinde, Türkan Şoray ile birlikte sergilediği oyunculuğu, seyirciyi ekranlara bağlamış; televizyon dizilerinde, yerli ve anlatımı iyi örülmüş televizyon dizilerinin kapısının aralanmasına büyük hizmetleri geçmiştir. İkinci Bahar, izlerken insanın içini ısıtan, aile, dostluk, aşk kavramlarını en naif şekilde gözler önüne seren harika bir dizidir. Özellikle Şener Şen ve Türkan Şoray gibi sinemamızın iki dev ismini buluşturmasıyla adından söz ettiren dizi, aile olabilmenin en dokunaklı anlatılarından biri olarak da hatırlanmaktadır. Televizyon tarihinin en iyilerinden biri olarak kabul gören dizi, şimdilerde dahi samimiyeti ve Yeşilçam anlatılarına yakınlığı ile güncelliğini korumaktadır.




İyi ki varsın Şener Şen! İyi ki oyuncu olmuşsun da biz de senin gibi harika bir oyuncuyu izleme şerefine nail olmuşuz!


Şener Şen’in oynadığı film ve diziler ;

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz (1974)

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı (1975)

Hababam Sınıfı Uyanıyor (1976)

Süt Kardeşler (1976)

Hababam Sınıfı Tatilde (1977)

Çöpçüler Kralı (1977)

Gülen Gözler (1977)

Neşeli Günler (1978)

Tosun Paşa (1978)

Kibar Feyzo (1978)

Sultan (1978)

Erkek Güzeli Sefil Bilo (1979)

Ne Olacak Şimdi (1979)

Banker Bilo (1980)

Davaro (1981)

Gırgıriye’de Şenlik Var (1981)

Çiçek Abbas (1982)

Dolap Beygiri (1982)

Şekerpare (1983)

Şalvar Davası (1983)

Namuslu (1984)

Züğürt Ağa (1985)

Aşık Oldum (1985)

Çıplak Vatandaş (1985)

Milyarder (1986)

Değirmen (1986)

Selamsız Bandosu (1987)

Zengin Mutfağı (1988)

Arabesk (1988)

Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (1990)

Gölge Oyunu (1992)

Amerikalı (1993)

İkinci Bahar (TV Dizisi, 2000)

Gönül Yarası (2004)

Kabadayı (2007)

Av Mevsimi (2010)


Şener Şen’in kazandığı ödüller ;

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü (Antalya Film Festivali, 1978)

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Antalya Film Festivali, 1987)

En İyi Oyuncu (Valencia Film Festivali, 1997)

En İyi Oyuncu (NTV Televizyonu, 1997)

Yaşam Boyu Onur Ödülü (41. Antalya Film Festivali, 2004)

En İyi Erkek Oyuncu Ödülü (Antalya Film Festivali,2005)

Sadri Alışık En İyi Oyuncu Ödülü, (10. Sadri Alışık Kültür Merkezi, 2005)

Onur Ödülü (İzmir Sinema Burada Film Festivali, 2006)

Üstün Meslek Başarı Ödülü (Marmara Rotary Kulübü, 2006-07)

En İyi Erkek Oyuncu (Yeşilçam Ödülleri, 2008)

Yılın En Beğenilen Erkek Oyuncusu (Yıldız Teknik Üniversitesi, 2009)

Onur Ödülü (SİYAD Sinema Yazarları Derneği, 2009)



Yazan, Hazal

sanattduragi@gmail.com

 
 
 

Comments


©2018 by Sanat Durağı. Proudly created with Wix.com

bottom of page